Amsterdam Gezilecek Yerler

Amsterdam Centraal Station

Central Station bizim ülkede olsaydı kesinlikle yol tarifi için (istasyonu arkana al, soluna al, sağına al gibi) kullanıyor olurduk. Şehir merkezinde kalacaksanız; belki sadece uzaktan görüyor olacaksınız. Fakat diğer durumlarda otobüs, tren ve metro kullanmak için yolunuz bu istasyondan geçecektir. Avrupa’daki çoğu istasyon gibi içinde hem market hem mağaza hem yeme içme yerleri hem de şifresini kendinizin belirleyeceği kilitli dolaplar bulunuyor.

????Konum için tıklayın >>

Dam Meydanı

Dam Meydanı’nın kesinlikle Amsterdam gezilecek yerler listesinde olması gerekiyor. Meydanda Amsterdam Kraliyet Sarayı, Nieuwe Kerk, Madame Tussaud’s Müzesi ve National Monument’ı göreceksiniz. Oldukça ihtişamlı ve güzel bir meydan. Alışveriş yapabileceğiniz Kalverstraat ve Bijenkorf da tam olarak bu meydanın çevresinde.

Dam Meydanı’nda özellikle turistlere yönelik çeşitli şovlar olabiliyor. Ben hip-hop dansçısına denk gelmiştim.

????Konum için tıklayın >>

Madame Tussaud’s Müzesi

Madame Tussaud’s da Dam Meydanı’nda yer alıyor. Benim vaktim çok olmadığı için ve yapılabilecek çok daha güzel aktiviteler olduğuna inandığım için balmumu müzesi gezmek istemedim. Ancak siz girmek isterseniz; gişeden alacağınız biletler için 24,50 € öderken, online siteden biletleri 19€’ya alabilirsiniz.

????Konum için tıklayın >>

Anne Frank’in Evi

Yahudi Soykırımının en önemli simgelerinden bir tanesi Anne Frank. Hitler döneminde 2 yıl boyunca ailesiyle birlikte saklandığı bu ev şu anda müze olarak ziyaret ediliyor.
Anne Frank ve ailesi 2 yıl sonunda ihbar edildikleri için yakalanıp, toplama kampına gönderilmesinden sonra babası dışında herkes aynı yıl içinde vefat ediyor. Anne Frank’ın bu kadar çok tanınmış olmasının nedeni ise saklandıkları süre boyunca tuttuğu günlük ve sonrasında bu günlüğün babası tarafından kitap haline getirilmesi aslında.

Müzenin biletleri genelde çok önceden bittiğinden ve kapısında uzun kuyruklar olduğundan dolayı biletinizi online almanızı tavsiye ederim. Bilet fiyatı ise €10,50 olup biletleri “Anne Frank House Ticket” sayfasından online olarak alabilirsiniz.

????Konum için tıklayın >>

Rijksmuseum

Coffee Shop’lar ve red light district gibi bölgeleri keşfettikten sonra aslında Amsterdam’ın çok daha güzel tarafına geçiş yapabiliriz. Rijksmuseum, Hollanda’daki en büyük sanat ve tarih müzesidir. Özellikle Vermeer, Rembrant ve Jan Steen gibi sanatçıların eserlerini görmek isterseniz kesinlikle ziyaret etmelisiniz.

Rijksmuseum her gün 09.00 – 17.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. Iamsterdam kartı ile kapıdaki sırayı da atlatabilirsiniz. Rijksmuseum giriş ücreti €19’dur.

????Konum için tıklayın >>

Vondelpark

Müzeler bölgesinin hemen yanında, şehrin içinde nefes alabileceğiniz bir park burası. Amsterdam gezilecek yerler listesinde kesinlikle ilk sırasında yer alıyor. İster gezerken bir uğrayıp içinden geçin ve şehrin tadını çıkarın isterseniz sabah yürüyüşüne çıkıp güne huzurlu ve sağlıklı başlayın. Fakat ne olursa olsun mutlaka uğramaya çalışın. Eminim kendinizi iyi hissedeceksiniz. Vondelpark, tek kelimeyle huzur vadeden bir park.

Bir köşede çimlere uzanıp çizim yapan genç sanatçılar, diğer tarafta kemanı ile vakit geçiren müzisyenler, çocukları ve köpekleriyle yürüyüşe çıkmış aileler, üniversite gençliği şubat ayında havanın soğuk olmasını umursamadan herkes parkta keyifli vakit geçirebiliyor.

????Konum için tıklayın >>

Kanal Turu

Kanal turu için tekneler genellikle merkez istasyonunun önünden kalkıyor. Benim tercih ettiğim Blue Boat turunun hareketi noktası da Hard Rock kafenin hemen karşısında Rijkmuseum’a oldukça yakındı. Kanal turu ortalama 1 saat sürüyor. Tur boyunca size verilecek olan kulaklıklardan Türkçe dil seçeneği ile Amsterdam tarihini dinleyebilirsiniz. Bilet fiyatı €18,50’dan satılıyor. Fakat iamsterdam kartı alırsanız bu turu ücretsiz yapabilirsiniz.

Benim ilk Amsterdam ziyaretimde gözüm hep evin üst kısmındaki kancalara takılıyordu. Amsterdam evleri dar merdivenli ve dar girişli yapılar. Bunun nedeni ise şehir merkezindeki yapıların vergilendirmesi çok eskiden beri hep taban ölçülerine göre yapılmasıymış. Bu durumda daha az vergi ödemek isteyen halk, çözüm olarak ince uzun binalar yapmaya başlamış. Yapılan evlerde merdivenlerden iki insan yan yana oldukça zor yürüyor. İki kişinin yan yana yürümesi bile bu kadar zorken eve taşınacak eşyalar bu kancalarla yukarı taşınıp içeri alınıyormuş. Her çatıda kanca olmasının nedeni de eşyaların rahat taşınmasıymış. Bu bilgiyi de kanal turu sırasında öğrendiğim için sizinle paylaşmak istedim.

????Konum için tıklayın >>

Waterlooplein Markt

Burası tam olarak ikinci el dükkanları ve tezgahlarını bulabileceğiniz bir bölge. Üstelik çoğunluğu kıyafet olmakla birlikte yalnız kıyafet değil, elektronik, kitap, hediyelik plak ve bir sürü ıvır zıvırı bulabilirsiniz. Amsterdam’a bir daha gittiğimde kesinlikle burası için kendime bir günlük ayrı plan yapacağım. Tezgahlar arasında gezinirken adeta zamanda yolculuk yapıyormuş gibi hissediyorsunuz. Eğer siz de bir mekanda zamanda yolculuk yapmak isterseniz; Watelooplein Markt’ı Amsterdam gezilecek yerler listenize ekleyin!

????Konum için tıklayın >>

Red Light Discrict

Merkez İstasyonu’nun oluşturduğu kaba bir üçgen içinde yer alan Red Light District, şehrin en eski kesimlerinden biri olan olan sosyal rahatlık seviyesinin en yüksek olduğu yerlerden birisidir. Sokak boyunca öğleden sonra kadınların pencerelerin arkasında görünmeye başladıklarını fark edeceksiniz. Amsterdam’da seks işçiliği yasal bir şekilde yapılmaktadır. Pencerelerin üzerindeki kırmızı ışık, orada bir kadının olduğunu simgeler. Sokaklarda yürürken kırmızı ışık yerine bazen mavi ışıklar fark edebilirsiniz. Bu mavi ışıklar camın arkasındaki kişinin transseksüel olduğu anlamına gelmektedir.

Seks işçilerinin çalıştığı evlere ek olarak kimi tiyatrolarda canlı seks şovları da sergileniyor. Ayrıca bu bölgede çok sayıda kafe, bar gibi yerler de mevcut.

Gitmeden önce aklınızda eminim inanılmaz bataklık bir ortam canlanıyor. Seyahatim öncesinde okuduklarımdan sonra ben böyle hissetmiştim. Fakat ortamın rahat ve geniş olmasına rağmen aslında yeterince güvenli bir bölge. Hatta Amsterdam’ın en eski kiliselerinden birisi Oude Kerk de bu bölge içerisinde yer alıyor.

????Konum için tıklayın >>

Heineken Experience

Amsterdam merkezde bulunan bu eski bira fabrikası 1988 yılına kadar faaliyetteydi. Ürüne olan talebin aşırı artmasıyla birlikte şehir dışında daha bir tesise taşınmıştır. 2001 yılından itibaren dünyanın dört bir yanından milyonlarca insan tarafından ziyaret edilen bir müze ve turistik mekan gibi faaliyet göstermektedir. Heineken Experience, rehber eşliğinde fabrikada etkileşimli bir yürüyüş, Heineken tadım seansı ve şirket geçmişi hakkında genel bilgilerin aktarıldığı aşamalardan oluşuyor.

Heineken Bira Fabrikası Turu şirketin tarihini eğlenceli bir şekilde ele alıyor. Orijinal Heineken birasını üreten dev bakır tanklarını görebilir ve hatta Heineken Müzesi barında kendi bira taslağınızı da yapabilirsiniz. Tur İngilizce, Fransızca, Rusça, Almanca, Çince, İtalyanca ve İspanyolca olmak üzere birçok dilde yapılmaktadır. Heineken Bira Fabrikası turu ortalama 1,5 saat sürerken, tur sonunda barda dinlenirken iki tane ücretsiz içki içebilirsiniz.

Heineken Bira Fabrikası Turu fiyatı;
Yetişkinler için €18,
12-17 yaş aralığı için €12.50,
0-11 yaş aralığı için ücretsizdir.

????Konum için tıklayın >>

Heineken Experience Saatleri

Gün Açılış Kapanış
Pazartesi 10:30 19:30 *
Salı 10:30 19:30 *
Çarşamba 10:30 19:30 *
Perşembe 10:30 19:30 *
Cuma 10:30 21:00 **
Cumartesi 10:30 21:00 *
Pazar 10:30 21:00 *

Gezmekten yorulduysan bi yemek molası vermeye ne dersin? Amsterdam Yeme İçme rehberine göz atmak istersen linki buraya bırakıyorum.